KADINLARA SEÇME VE SEÇİLME HAKKI VERİLMESİNİN 91.YILI BASIN AÇIKLAMASI

KADINLARA SEÇME VE SEÇİLME HAKKI VERİLMESİNİN 91.YILI BASIN AÇIKLAMASI

5 Aralık 1934 tarihi, Türkiye’de 1924 Anayasası ile sadece erkeklere tanınmış olan milletvekili seçme ve seçilme hakkının Anayasada değişiklik yapılarak kadınlara da tanındığı gündür.

1934 tarihli yasa sadece kadınlarımıza seçme ve seçilme hakkı vermemiş, demokratik ülkeler seviyesinde, çağdaş bir ülke olmanın da en önemli adımlarından biri olmuştur.

Bir toplumun uygarlık yolunda gösterdiği ilerleme, kadına ve gençliğe verdiği değer ve haklarla doğru orantılıdır.

Türkiye Cumhuriyeti kadınların seçme ve seçilme hakkını gelişmiş ülkeler arasında sayılan birçok ülkeden çok daha önce kabul etmiştir.

Mustafa Kemal Atatürk, 1925'te Kastamonu'da yaptığı konuşmada, "Toplumu kalkındırmak istiyorsak, izlememiz gereken daha emin ve daha etkili bir yol vardır. O da Türk kadınını çalışmalarımıza ortak etmek, hayatımızı onunla birlikte yürütmek, kadının, bilimsel, toplumsal ve ekonomik hayatta erkeğin ortağı, arkadaşı, yardımcısı ve koruyucusu yapma yoludur." Beyanları ile kadın-erkek eşitliği ilkesini, Birleşmiş Milletler Evrensel İnsan Hakları Bildirgesinin 1. ve 2 . maddesi ile yayımladığı ilkelerden 20 yıl önce ortaya koymuştur.

Biz kadınlar, Mustafa Kemal Atatürk’ün, açtığı yoldan aldığımız güç ve cesaretle ülkenin geleceğinin belirlenmesinde ve gelişme yolunda atılacak tüm adımlarda görev almalı, yeniliklerin öncüsü olmalı, siyasal yaşamda etkinliği artırmalı ve ülke yönetiminde daha fazla söz sahibi olarak kadının yaşamın her alanındaki sorunlarının çözümlenmesi, bilinçlendirilmesi ve kadın haklarının geliştirilmesi için çalışmalıyız.

5 Aralık’ın aynı zamanda Dünya Kadın Hakları Günü olarak kutlanması vesilesiyle Osmaniye Barosu Kadın, Çocuk ve Engelli Hakları Komisyonu olarak Cumhuriyetimizin kuruluş felsefesi olan “kadın erkek eşitliğinin” başta siyasette olmak üzere yaşamın her alanında yer almasını, siyasette, sporda, sanatta, bilimde son derece başarılı olan kadınlarımızın sayısının artmasına fırsat verilerek eğitim alma, kendilerini geliştirme, donanımlarını artırmasının sağlanmasını, toplumsal cinsiyet eşitliğinin okul öncesi eğitimden başlayarak çocuklarımızın eğitim ve öğretim hayatında, akabinde toplumun tümünde, kurum ve kuruluşlarında fiili olarak hayata geçirilmesi için, Türkiye'nin eğitimli, donanımlı ve konularında yetkin kadın potansiyelinden daha fazla yararlanılarak kadın temsiliyetinde oranların ve niteliğin artırılması ve Kadınların ekonomik ve sosyal yaşama katılımda ve karar verme süreçlerinde daha etkin rol almaları için genel ve yerel idarecileri, siyasileri, STK’larımızı, barolarımızı, tüm toplumumuzu birlikte aktif olarak çalışmaya davet ediyoruz.

Bu anlamda, (CEDAW) olarak bilinen Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Kaldırılması Sözleşmesi'nin 4. maddesinde yer alan taahhüdün yerine getirilerek "EŞİT TEMSİL İÇİN ÖZEL ÖNLEM ALINMASI" yolunda çalışmalar yapılması ise zorunluluk teşkil etmektedir.

Kadın haklarını çağdaşlaşmanın vazgeçilmez bir unsuru olarak gören Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve çalışma arkadaşlarını bu anlamlı günde bir kez daha saygı, sevgi ve şükranla anıyor, Cumhuriyet'e, Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlılığımızı bir kez daha yineliyoruz.

OSMANİYE BAROSU

KADIN, ÇOCUK VE ENGELLİ HAKLARI KOMİSYONU