BAROLARDAN TBMM’NE “HAYVAN HAKLARI YASASI” ÇAĞRISI
“Doğuştan gelen haklara sahip, hissedebilen, duyguları olan canlılar” olan hayvanlar için her yasama döneminde çıkarılacağı söylenen Hayvan Hakları Kanunu’na ve ilgili mevzuata ilişkin en önemli taleplerimizi kamuoyuna duyuruyor, herkesi bu taleplere sahip çıkmaya davet ediyoruz.
Hayvanların eşya kapsamından çıkarılması, hayvanlar üzerindeki sömürü, zulüm ve şiddete son verilmesi için meclis bir an önce görevini yerine getirmelidir.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda hayvanlar “doğuştan gelen haklara sahip, hissedebilen, duyguları olan bireyler” olarak tanımlanmalıdır. “Doğal hayatı ve hayvanları korumak" devletin yükümlülüğü olarak düzenlenmeli ve 56. madde bu kapsamda genişletilmelidir.
5199 Sayılı Kanun’un 6. Maddesi değiştirilmemeli ve bu madde başta olmak üzere, kanun ve yönetmelikten kaynaklı görev ve yükümlülüklerini yerine getirmeyen belediyelere caydırıcı yaptırımlar uygulanmalı; belediyelere bu ihlali gerçekleştiren, görevi gereği hayvana bakmak ve hayvanı korumakla yükümlü olan şahıslara rücu hakkı tanınmalıdır.
Her belediyenin tedavi ve kısırlaştırma merkezleri kurması, bakımevlerindeki şartlarını iyileştirmesi, 7/24 ambulans, veteriner hekim, tekniker ve teknik donanım bulundurması gerekmektedir.
Bakımevlerindeki hayvanların bakım ve tedavileri için yaptırımlardan elde edilen gelirlerden bir fon oluşturulmalıdır.
Bakımevlerinde 7/24 kamera kaydı alınarak çevrimiçi canlı izlenme sağlanmalı, gönüllülerin bakımevine girişlerinin engellenmemesi konusunda uyarılar yapılmalı ve şeffaflık sağlanmalıdır.
Havai fişek gösterileri, gürültü kirliliğinin yanı sıra, kimyasal ve zehirli gazların havaya karışmasıyla birlikte canlıların sağlığını ve yaşam alanlarını olumsuz etkilemekte, özellikle kuşlar olmak üzere birçok canlının ölümüne neden olmaktadır. Bu nedenle; havai fişek gösterileri kesin olarak yasaklanmalı, bu yasağı ihlal edenler hakkında yaptırım uygulanmalıdır.
Pet-shop, üretim çiftlikleri ve canlı hayvan ticareti tamamen yasaklanmalıdır. Hayvanların barınaklardan yuvalandırılmaları teşvik edilmeli ve yuvalandırma yapılacak kişilere kanunla düzenlenecek yuvalandırma prosedürü uygulanmalıdır.
Yuvalandırma yapılacak kişilerin hayvan sağlığı ve bakımı konusunda eğitimden geçmesi sağlanmalı, hayvanları terk edenler hakkında caydırıcı yaptırımlar uygulanmalıdır.
Yasaklı ırklar kavramı kanundan çıkarılmalı, mizaç testi gibi bilimsel araştırmalar yapılarak hayvanların rehabilitasyonu sağlanmalı, yalnızca yasaklı/tehlikeli ırk olduğu söylenerek hiçbir tehlike arz etmediği halde el konulan köpeklerin ailelerine geri verilmesi sağlanmalıdır. Köpekleri ömür boyu kafeslere hapsetmek yerine, onları saldırgan hale getiren şahıslar hakkında yaptırımlar uygulanmalıdır.
Avcılık ve av turizmi tamamen yasaklanmalı ve bu konudaki yasalar mevzuatımızdan çıkarılmalıdır.
Hayvanat bahçeleri, yunus parkları, sirkler gibi hayvanların esaret altında tutulduğu, sömürüldüğü yerler yasaklanmalı; mevcutlar, iyileştirme merkezine dönüştürülerek bu tesislerdeki hayvanlar ömürleri boyunca koruma altına alınmalıdır.
Kazların tüyleri, bazı hayvanların kürkleri, ipek, deri, benzeri ürünler için hayvanların vücut bütünlüğünü bozan veya yaşamlarına son verenler hakkında cezai yaptırım uygulanmalı ve bu zulümler tamamen yasaklanmalıdır.
Günümüz teknolojisinde hayvanlar üzerinde deney yapılması zorunluluk arz etmediğinden, konuyla ilgili yasal mevzuat gözden geçirilerek deneysel araştırmalar sürdüren merkezlerin alternatif yöntemlere geçmeleri sağlanmalıdır.
Etik eğitim hakkı mevzuat ile düzenlenerek; özellikle üniversitelerin veterinerlik fakültesi gibi eğitim merkezlerinde, öğrencilerin derslerde birer ders malzemesi gibi canlı hayvanları kesmeye zorlanmamaları, derslerde canlı hayvanların kullanılmaması, her alanda bilimsel alternatif yöntemlerin uygulanması sağlanmalıdır.
Hissedebilen canlı varlıklar olan hayvanların, haczi kabil mal kapsamında kabul edilmesinin önemli sorunlara ve yaşam hakkı ihlallerine yol açtığı gözetilerek yeni düzenleme yapılmalıdır.
Projelerin hazırlık aşamasında bölgede yaşayan hayvan popülasyonu yetkili kişilerce incelenerek, yapılacak projenin canlılara zarar vermeyecek şekilde planlanmasının gerekliliği ilgili yasada düzenlenmeli, bu hükme uymadan gerçekleştirilen projelerin sahipleri hakkında gerekli yaptırımlar uygulanmalıdır.
Uzmanlar tarafından okullarda hayvan hakları dersleri verilmeli, 5199 sayılı Yasa'nın 20. maddesinde düzenlenen eğitici yayın kuralının uygulanması sağlanmalı, kurala uymayan kanallara yaptırım uygulanarak buradan elde edilecek gelirlerin belediyelerin hayvanların bakımına ilişkin bütçelerine aktarılması sağlanmalıdır.
16- TARIM FAALİYETLERİNDE HAYVANLAR YARARINA YAPILACAK DÜZENLEMELER
Tarımsal faaliyetlerin yürütüldüğü bölgelerde ekin ve mahsullerin korunmasında bölgede bulunan toprak yapısına, hayvanların içme sularına, beslenme alanlarına ve ekosisteme zarar veren tarımsal metotların yasaklanması, sebep veren zirai ilaç ve haşeratla zehirle mücadele yerine hayvanların yaşam hakları gözetici doğal yöntemlerin geliştirilebilmesi konusunda ilgili kurumlarda daimi araştırmalar yapılması, projelerin çiftçiler bilinçlendirilerek hayata geçirilmesi sağlanmalıdır.
17- ŞEHİR İÇİNDE BARINMA VE BESLENME ALANLARININ HAYVAN TÜR VE POPÜLASYONUNA UYGUN ŞEKİLDE DÜZENLENMESİ
Tüm il ve ilçelerde hayvan türleri için açlık, susuzluk ya da sıcak soğuk iklim şartları gibi yaşamlarını tehdit eden nedenlerden dolayı yerel yönetimlere yerleşim yeri içindeki hayvan türleri ve popülasyonları dikkate alınarak ihtiyacı karşılayacak yeterlilikte korunaklı su ve beslenme noktaları konulması zorunlu tutulması ve sürekli takiplerinin yapılması konusunda hayvan gönüllüleriyle işbirliği sağlanmalıdır.
18- ACİL SAĞLIK İHTİYAÇLARI İÇİN ULUSAL BİR ÇAĞRI HATTI VE İHBAR UYGULAMALARI OLUŞTURULMASI,
Sahipsiz hayvanların acil sağlık ihtiyaçları, olması en muhtemel trafik kazaları konusunda hayvanların acil tedavi ihtiyaçları için yerel idarelerce yurt genelinde oluşturulacak ve herkesçe bilinen -üç haneli- ortak bir acil çağrı numarası oluşturulmalıdır.
19- HAYVAN POLİSLERİNE HIZLI ERİŞİM SAĞLAMA VE TANITMA
Hayvan polisine hızlıca ulaşma, olay yerine intikalini sağlamaya yardımcı olabilme amacıyla ihbarda bulunabilecek sanal uygulama veya aynı şekilde herkesçe bilinen bir ortak çağrı numarası oluşturulmalıdır.
19- ŞEHİRİÇİ VE ŞEHİRLARARASI TRAFİK KOŞULLARININ HAYVANLARIN CAN GÜVENLİĞİ GÖZETİLEREK REVİZE EDİLMESİ VE EKOLOJİK KÖPRÜLER KONUSUNDA ÇALIŞMA YAPILMASI
Şehiriçi ve şehirlerarası yolarda özellikle araba çarpması sonucu hayvan ölümlerinin önlenebilmesi için yollara hayvan geçiş güzergahları sağlanması, ekolojik köprüler kurulması, hayvanların güvenli şekilde geçiş hakkını sağlayacak düzenlemeler yapılmalıdır.
20- KAMU SPOTLARI YAYINLANMASI
Hayvan sevgisinin toplumda yaygınlaştırılması için çalışmalar yapılması, yaşam hakkına, yaşam alanına, bedensel bütünlüğüne saygı duyulması gereğinin öneminin kavranmasını sağlamak ve bu konuda bilinci artırmak amacıyla ülke çapında kamu spotları yayınlanması konusunda düzenlemeler yapılmalıdır.
Osmaniye Barosu, tüzel kişiliğe sahip kamu kuruluşu niteliğinde bir meslek kuruluşudur. Baromuzun kuruluş tarihi 12.03.1997'dir. İlk Kurucu Başkanımız Av.Ünsal KÖKTEN' dir.
Baromuz oluşturduğu alt komisyonlarda; yasal düzenlemelerle ilgili çalışma yapmakta, özellikle demokrasi ve insan hakları adına uygulamada ortaya çıkan aksamalara karşı sorumluluk bilinciyle etkin bir biçimde mücadele vermektedir.