BASINA VE KAMUOYUNA
Avukatlar inanç, ifade, örgütlenme, toplanma özgürlüğüne ve özellikle adaletin sağlanması ve hukuku ilgilendiren konularla ilgili tartışmalarda yer alma ve hukuk reformları tavsiyesinde bulunma hakkına sahiptirler. Hukuk reformu olarak nitelendirilen fakat bize göre hukuk garabeti olan yeni düzenlemenin içeriği tam olarak bilinmemektedir. Şeffaflıktan ve çağdaş yasa yapım tekniğinden uzak bir şekilde ve adeta Barolardan ve Avukatlardan saklanarak yapılan yasa çalışmalarında sona yaklaşılmaktadır. Yapılmak istenen yeni düzenlemede çoklu baro, nispi temsil, Avukatlık Kanunu’nun 76,95 ve 110. Maddelerinde değişiklik, TBB delege yapısında değişiklik ve Barolara üye kayıt zorunluluğunun kaldırılmasının amaçlandığını görmekteyiz.
Bütün dünyanın Covid-19 küresel salgınıyla uğraştığı, tüm dünya vatandaşlarının yaşamlarından endişe ettiği, gelecek kaygılarının daha da yoğunlaştığı bir süreçte Baroların yapısının ve seçim sistemlerinin değiştirilmesi tartışmaları gündeme getirilmiştir. Uzun yıllardır mesleğimizin ekonomik ve mesleki anlamdaki sorunlarına dair hiçbir düzenleme yapılmadığı gerek biz Avukatlarca gerek kamuoyunca bilinmekte ve bu duruma bizim tüm çağrılarımıza rağmen sessiz kalınmaktadır. Yeni düzenleme çözüm olarak bu sorunları dile getiren biz Avukatların sesi ve gücü olan baroların susturulmasını öngörmüştür. Zira dileyenin kendi barosunu kurması anlamına gelen bu tasarı Baroları güçsüzleştirecektir. Fakat yanılgı susturulabileceği kanısına varmalarındadır. Mesleğimiz için, Savunma için, Adalet için susmayacağız!
Avukatlık mesleği ve Yargının son durumu için bilimsel ve çağdaş çözümler üretilmesi gerekmektedir. Yargıya duyulan güvenin geldiği son durum ortada iken bilimsellikten ve objektiflikten oldukça uzak bu yasa tasarısının kabul edilmesi mümkün değildir.
Birlik olmanın her alanda gerekli olduğu her gün vurgulanırken nispi temsil ve çoklu baro sisteminin yıkıcılığı ve ayrıştırıcılığı göz ardı edilmektedir. Anayasamızın 135. Maddesi gereği kamu kurumu niteliğinde bir meslek örgütü olan baroların bölünmesi ve parçalanması hem siyasal ve toplumsal ayrışmayı derinleştirecek hem de hukuk birliğini dağıtacaktır.
Yukarıda izah ettiğimiz şekilde Avukatlık mesleğine ve savunma hakkının kutsallığına yapılan bu saldırıları şiddetle kınıyoruz. Yargılamanın üç saç ayağından biri olan Avukatlık mesleğinin ve yargının bağımsızlığını zedeleyecek her türlü girişime karşı olduğumuzu ve korkmadan karşı koyacağımızı buradan bir kere daha yineliyoruz.
Hukuk birliğini korumak adına tavsiye olarak Barolarla ilgili bir reform yapılacaksa;
Gündemde olan teklif geri çekilmek şartı ile vatandaşlarımızın adil yargılanma hakkının, hak arama özgürlüğünün ve savunma hakkının temsilcisi ve güvencesi olan biz Avukatların da dahil olduğu bir danışma kurulunun kurulmasını ve Baroların, Avukatların ve Avukatlık mesleğinin sorunlarının çözümlenmesi ve mesleğin daha iyi bir konuma gelmesi için çeşitli fikirlerin bu kurulda tartışılmasını, buradan çıkan sonuca göre hareket edilmesini,
Bu teklif de geçerli ve yerinde görülmeyecekse tek gündem maddesi eylem olan 43. Olağanüstü baro başkanları toplantısının ivedi olarak gerçekleştirilmesini talep ediyoruz.
Osmaniye Barosu Genç Avukatlar Meclisi
Osmaniye Barosu Avukat Hakları Merkezi
Osmaniye Barosu, tüzel kişiliğe sahip kamu kuruluşu niteliğinde bir meslek kuruluşudur. Baromuzun kuruluş tarihi 12.03.1997'dir. İlk Kurucu Başkanımız Av.Ünsal KÖKTEN' dir.
Baromuz oluşturduğu alt komisyonlarda; yasal düzenlemelerle ilgili çalışma yapmakta, özellikle demokrasi ve insan hakları adına uygulamada ortaya çıkan aksamalara karşı sorumluluk bilinciyle etkin bir biçimde mücadele vermektedir.