İcra İflas Kanunu 281/2 Gereği Alınan İhtiyati Haciz Kararları ve İnfazı Sorunu

  1. Ana Sayfa
  2. Duyurular
  3. İcra İflas Kanunu 281/2 Gereği Alınan İhtiyati Haciz Kararları Ve İnfazı Sorunu
35358 Görüntülenme
16/03/2011

AV. Hüseyin Şahin
OSMANİYE BAROSU-103
av_huseyinsahin@hotmail.com

  • Genel Olarak

    Borçlunun, borcunu ödemekten kaçınması, aczi halinde olması veya muvazaalı işlemlerinden sonra alacağın tahsili açısından açılacak tasarrufun iptali davalarından veya açılacak alacak davalarından sonra da bazı tedbirler alma gereği ortaya çıkmaktadır. Bunları HUMK daki geçici hukuki himaye tedbirleri arasından belirleyerek uygulamak gerekir. Bu tedbirlerden ihtiyati tedbirler ve ihtiyati hacizler en çok başvurulan yollardandır. İnceleme konumuz ise icra takibinden sonra açılan tasarrufun iptali ve alacak davası açıldıktan sonra mahkemeden talep edilen ihtiyati hacizlerin alınması, uygulanması ve hükümleri olacaktır.

    Takipten sonra açılan alacak davaları ile tasarrufun iptali davalarını birbirinden ayrı tutmak gerekir. Alacak davası, bir eda davası olarak alacağın ilamlı olarak tahsili yolunu açarken tasarrufun iptali davası alacağın doğumundan sonra alacaklıya zarar vermek amacıyla yapılan devir edilen ve üçüncü kişi elinde bulunan mallar üzerine icra iflas hükümlerine dahil olmak üzere haczi koyacak alacağı tahsil imkanı veren bir imkan sağlamaktadır. Ancak yapılan tasarrufu tamamen iptal ederek borçlunun üzerine geçirmediği için tamamıyla bir iptal olmayıp tahsilden sonra maldan ortaya çıkan fazla değer üçüncü kişi üzerinde kalmaya devam edecektir.

    İhtiyati haczi kararı verilmesi, vadesi gelmemiş olan alacakları muaccel hale getirir.(İİK.m.257,lll)

    İhtiyati hacze karar verilmesi, öğretide zamanaşımını kesen bir sebep olarak kabul edilmektedir.1Ancak Yargıtay bu görüşte değildir.2 3

    İhtiyati haczi aşamasında, satış isteme süresi işlemez ve alacaklı hacizli malın satışını isteyemez.4Bu kuralın istisnası , İİK m.108,ll’de belirtilmektedir.İhtiyaten haczedilen mallar (kıymeti süratle düşen veyahut muhafazası masraflı olan mal bulunması durumunda) satılabilir.5

    İhtiyati haczine karar verilen şey üzerinde , borçlunun tasarruf yetkisi kısıtlanır.(İİK 261,ll’nin yollama yaptığı m.86 ve 91’e bkz) ve haczedilen şey üçüncü kişi yedinde ise ,bu kişi haczedilen şeyi ,borçluya veya başka birine veremez.6

    Takipten sonra açılacak alacak davası ile tasarrufun iptaline dair kararların infazı ve hükümleri ile hükümlerinde de farklılıklar vardır.

  • İcra İflas Kanununda İhtiyati Haciz Kararı ve Hükümleri

    2004 Sayılı İcra İflas Kanunu On birinci bapta İptal davaları düzenlenmiştir.Yasanın 281.maddesi ; (Değişik: 538 - 18.2.1965 / m.116) Mahkeme, iptal davalarını basit yargılama usulü ile görüp hükme bağlar ve bu davalara müteallik ihtilâfları hal ve şartları gözönünde tutarak serbestçe takdir ve halleder.

    Hâkim, iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilir. Teminatın lüzum ve miktarı mahkemece takdir ve tâyin olunur. Şu kadar ki, davanın elden çıkarılmış mallar yerine kaim olan kıymete taallûku halinde, teminat göstermeksizin ihtiyati haciz kararı verilemez.

    Davalılardan herhangi biri davacının alacağını ödediği takdirde, dava reddolunur. Bu halde hâkim duruma göre herbirini masrafla ilzam veya bu masrafı aralarında takdir ettiği surette taksim eder.

    Şeklinde düzenlenmiştir.

    Tasarrufun iptali davasının yargılaması sırasında alacaklının talebi üzerine mahkemece tedbir niteliğinde ihtiyati haciz kararı verilebileceği yasanın metninden açıkça anlaşılmaktadır.

    İİK.nun 281/2. maddesi uyarınca ihtiyati haciz kararı verilmesinin mümkün olduğu yasanın metninden anlaşılmakta ise de uygulamada pek sık rastlanmayan bu durumun uygulamasında sorunlar ortaya çıkmaktadır.İİK.nun 283/1. maddesine göre tasarrufun iptali davası sabit olduğu takdirde alacaklı tasarrufa konu mal üzerinde cebri icra yoluyla hakkını almak yetkisini elde eder. Davanın konusu taşınmaz ise, üçüncü kişi üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmaksızın taşınmazın satış ve haczi istenebilir. İİK.nun 281/2. maddesi uyarınca verilen ihtiyati haciz kararından sonra ilgili tasarrufun iptali davası kabulle sonuçlandığı takdirde alacaklı ayrıca bir icra takibi başlatmasına gerek olmadan iptal davası açılmadan önce başlatılan icra takibinden alacağını tahsil edeceğinden, bu ihtiyati haciz kararı İİK.nun 257 v.d. maddelerinde yer alan ihtiyati haciz kararlarından farklıdır. İİK.nun 257 v.d. maddelerine göre alınan ihtiyati haciz kararları sonrası dava alacaklı lehine sonuçlandığı takdirde, İİK.nun 264/3. maddesine göre alacaklının bir ay içerisinde takip talebinde bulunma zorunluluğu vardır.

    Tasarrufun iptali davalarında verilen ihtiyati haciz kararı sonrası dava kabulle sonuçlandığı takdirde, alacaklı tarafından başlatılacak bir icra takibi olmadığı gözden kaçırılarak, dava konusu taşınmaz üzerine konulan ihtiyati haczin kararın kesinleşmesine kadar devamına şeklinde hüküm oluşturulması doğru olmayacaktır.7

    Paylaşıma konu taşınmazlarla ilgili olarak açılan tasarrufun iptali davası sırasında konulan ihtiyati haciz miktarına, satış tarihine kadar asıl alacağa yürütülecek faiz eklenerek, sıra cetvelinde buna göre pay ayrılması gerektiği gözetilmelidir.8

    Tasarrufun iptali davası açılmasından sonra alınan ihtiyati haczi kararının on gün içinde icrasının istenmesi gerekir.İcra sağlanır ve bundan sonra ,ihtiyati haciz kararı dava sonuna kadar devam eder.İhtiyati haczin akibeti, bu davanın neticesine göre belirlenir.Alacaklı davasında haksız çıkarsa ihtiyati haczi hükümsüz kalır.(İİK.m.264,lV);alacaklı davasında haklı çıkarsa ,davası Sulh Hukuk Mahkemesi’nde ise tefhim,davası Asliye Hukuk Mahkemesi’nde ise kararın tebliğ tarihinden itibaren alacaklının bir ay içinde ilamlı icra takibinde bulunması gerekir,aksi halde ihtiyati haciz hükümsüz hale gelir.(İİK.m.264,lll-lV;bu hükümlerin diğer sonuçları burası için de geçerlidir.)9

    İİK.m.264: (Değişik: 538 - 18.2.1965 / m.104)Dava açılmadan veya icra takibine başlanmadan evvel ihtiyati haciz yaptırmış olan alacaklı, haczin tatbikinden, haciz gıyabında yapılmışsa haciz zabıt varakasının kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde ya takip talebinde (Haciz veya iflâs) bulunmaya veya dava açmaya mecburdur.

    İcra takibinde, borçlu ödeme emrine itiraz ederse bu itiraz hemen alacaklıya tebliğ olunur. Alacaklı, tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemeye veya mahkemede dava açmaya mecburdur. İcra mahkemesi, itirazın kaldırılması talebini reddederse alacaklının kararın tefhim veya tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dava açması lâzımdır.

    İhtiyati haciz, alacak davasının mahkemede görüldüğü sırada konulmuş veya alacaklı birinci fıkraya göre mahkemede dava açmış ise, esas hakkında verilecek hükmün sulh mahkemelerinde tefhim ve asliye mahkemelerinde tebliğinden itibaren bir ay içinde alacaklı takip talebinde bulunmaya mecburdur. (Değişik 3. fıkra: 4949 - 17.7.2003 / m.62)İhtiyati haciz, alacak davasının mahkemede görüldüğü sırada konulmuş veya alacaklı birinci fıkraya göre mahkemede dava açmış ise,esas hakkında verilecek hükmün mahkemece tebliğinden itibaren bir ay içinde alacaklı takip talebinde bulunmaya mecburdur.

    Alacaklı bu müddetleri geçirir veya davasından yahut takip talebinden vazgeçerse veya takip talebi kanuni müddetlerin geçmesiyle düşerse veya dava dosyası muameleden kaldırılıp da bir ay içinde dava yenilenmezse veya davasında haksız çıkarsa ihtiyatî haciz hükümsüz kalır ve alâkadarlar isterse lâzım gelenlere bildirilir.

    Borçlu müddeti içinde ödeme emrine itiraz etmez veya itirazı icra mahkemesince kesin olarak kaldırılır veya mahkemece iptal edilirse, ihtiyatî haciz kendiliğinden icrai hacze inkılâbeder. hükmü uygulanmaktadır.

  • İhtiyati Haciz Karına İtiraz(İİK.m.265)

    Madde 265 in "İhtiyati Haciz Kararına İtiraz" şeklinde olan başlığı, 30.7.2003 tarih ve 25184 sayılı R.G.'de yayımlanan, 17.7.2003 tarih ve 4949 sayılı Kanunun 63. maddesi hükmü gereğince değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.

    İİK.m.265 İhtiyatî haciz kararı temyiz edilemez. Ancak, borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbikı, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. ;(Değişik: 538 - 18.2.1965 / m.105) (Değişik 1. fıkra: 4949 - 17.7.2003 / m.63) Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir.

    (Ek 2. fıkra: 4949 - 17.7.2003 / m.63) Menfaati ihlal edilen üçüncü kişiler de ihtiyati haczi öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde ihtiyati haczin dayandığı sebeplere veya teminata itiraz edebilir.

    Mahkeme, gösterilen sebeplere hasren tetkikât yaparak itirazı kabul veya reddeder.

    İtiraz eden, dilekçesine istinat ettiği bütün belgeleri bağlamaya mecburdur. Mahkeme, itiraz üzerine iki tarafı davet edip gelenleri dinledikten sonra, itirazı vârit görürse kararını değiştirebilir veya kaldırabilir. Şu kadar ki, iki taraf da gelmezse evrak üzerinde inceleme yapılarak karar verilir.

    (Ek son fıkra: 4949 - 17.7.2003 / m.63) İtiraz üzerine verilen karara karşı temyiz yoluna başvurulabilir. Yargıtay bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir. Temyiz, ihtiyati haciz kararının uygulanmasını durdurmaz. (Değişik 5. fıkra: 5311 - 2.3.2005 / m.17 - Yürürlük m.30) İtiraz üzerine verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir. İstinaf yoluna başvuru, ihtiyati haciz kararının icrasını durdurmaz

    Şeklinde düzenleme yapılmıştır. Değişiklikten önceki yasada Temyiz yolu kapalı iken İİK madde 258 ‘de yapılan ‘Değişik 3. fıkra: 5311 - 2.3.2005 / m.16 - Yürürlük m.30)İhtiyati haciz talebinin reddi halinde alacaklı istinaf yoluna başvurabilir.Bölge adliye mahkemesi bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir.’şeklindeki değişiklikle temyiz yoluna başvurulabileceği şeklinde düzenleme getirilmiş olup bu durumda istinaf mahkemelerinin uygulamaya başlamamaları nedeniyle buradaki düzenlemeyi temyiz olarak anlamak gerekir.Ancak itiraz sebepleri sayılmış olup inceleme ve itirazlar bu sebepler üzerinden yapılacaktır.

    Borçlu,kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı ,yedi gün içinde ihtiyati haczi veren mahkemeye başvurarak itiraz edebilir.Bu yedi günlük sürenin başlangıcı,kendi huzuruyla yapılan hacizlerde ihtiyati haczin uygulanması (tatbiki,icrası,infazı) kendisinin yokluğunda yapılan ihtiyati hacizlerde ise ihtiyati haciz tutanağının kendisine tebliği (İİK.m.262,ll ) tarihidir. Ancak, iptal davası açıldıktan sonra verilen ihtiyati haczi kararları davada taraf olanlar dinlendikten sonra verildiği ve ara kararı şeklinde olduğu, ihtiyati tedbir benzeri işlem olduğundan itiraz yoluna başvurmada sadece teminata ve icrasına yönelik itirazlar ileri sürülebilir. Mahkemenin yetkisi konusu çözüldükten ve esasa girildikten sonra alınan ihtiyati haczi kararlarında yetki itirazında bulunulması mümkün olmaz.Asıl kararla birlikte temyiz sebeplerinin ileri sürülmesi mümkündür.

  • İhtiyati Haczin Teminat Karşılığında Kaldırılması

    İhtiyati haczi kararının teminat karşılığında kaldırılabilmesi mümkündür. İİK.m.266’e göre ‘(Değişik: 538 - 18.2.1965 / m.106) Borçlu, para veya mahkemece kabul edilecek rehin veya esham yahut tahvilât depo etmek veya taşınmaz rehin yahut muteber bir banka kefaleti göstermek şartı ile ihtiyati haczin kaldırılmasını mahkemeden isteyebilir. Takibe başlandıktan sonra bu yetki, icra mahkemesine geçer.’düzenleme yapılmış bulunmakta ise de İİK m.26610 ile İİK.m.263 ‘ü birbirine karıştırmamak gerekir.11Dava sırasında alınan ihtiyati haczi kararlarında da teminat karşılığında haczin kaldırılması mümkün ise de iptal davası açıldığında kesinleşmiş bir takip bulunması , alacağın borçlunun mallarından karşılanamaması,aczi hali ve bunların sonunda yasada belirlenen süreler içersinde iptal edilebilir tasarruflar üzerinden tahsil imkanı yolu açılmış bulunduğundan esas alınacak teminatın dava değeri üzerinden hesap edilmesi ve borçlunun aciz hali de dikkate alınarak teminatın ise malı elinde bulunduran davalı ve malı kendisi dışında başkasına devreden kişilerin teminat karşılığında haczin kaldırılmasının mümkün olduğu düşünülmelidir.Çünkü iptal davası sonunda verilen karar malın devrini tümü ile iptal etmemekte ve alacak kadar üzerine haciz konulması ve alacağın bu şekilde tahsiline imkan sağlamaktadır.Bu yönüyle borçlunun İİK madde 266 hükmünden yararlanması mümkün bulunmamaktadır.12

    İİK madde 263 hükmünün açılan iptal davası içerisinde alınmış olan İİK madde 281/2 gereği işlem gören ihtiyati hacizlerde uygulanması gerekir. İİK madde 266 da sadece borçluya bir hak tanındığı metinden anlaşılmasına karşın İİK madde 263 hükmünde açıkça görüleceği üzere teminat karşılığında ihtiyati haczin kaldırılması hali üçüncü kişiye tanınmış bir hak olarak görülmektedir.İİK madde 263;(Değişik: 538 - 18.2.1965 / m.103) Haczolunan mallar istenildiği zaman para veya ayın olarak verilmek ve bu hususu temin için malların kıymetleri depo edilmek veya icra müdürü tarafından kabul edilecek esham ve tahvilât veya taşınır ve taşınmaz rehin veya muteber bir banka kefaleti gösterilmek şartiyle borçluya ve mal üçüncü şahıs elinde haczolunmuşsa bir taahhüt senedi alınarak bu şahısa bırakılabilir. İstenilecek teminat her halde borç ve masraf tutarını geçemez. şeklinde bulunduğuna ve miktarı da belirlendiğine göre dava sırasında alına ihtiyati hacizlerin infazından sonraki kaldırma taleplerine en uygun hüküm m.263 hükmüdür.

  • İİK. Madde 281/ll Hükmüne Dayalı İhtiyati Haczin İnfazı

    İİK. madde 281/ll gereği alınan İhtiyati haciz kararlarından önce kesinleşmiş bir takip vardır.Kesinleşen takip sırasında borçlunun alacağı karşılayacak malının bulunmaması ve aciz hali ile ilgili karar alınarak İİK.madde 277 ve devamına göre tasarruflarının iptali ile alacakların bu mallardan karşılanması yoluna başvurulmaktadır.Buna göre açılan iptal davasının yargılaması devam ederken alınan ihtiyati haczi kararları on gün içerisinde takip dosyasına sunularak icrası talep edilir.Talep gereği haczi icrası sağlanır ve bundan sonra ,ihtiyati haczi kararı dava sonuna kadar devam eder.İhtiyati haczin akibeti ,bu davanın neticesine göre belirlenir.Alacaklı davasında haklı çıkarak tasarrufların iptali ile alacağı kadar haciz konulmasına yetki verildiğinde ,dava Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüyorsa tefhim,dava Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüyorsa tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde ilamlı icra takibinde bulunması gerekir.Ancak kesinleşmiş bir icra takibi varsa ilam dosyasına sunularak bu dosya üzerinden takibe devam edilmesinde bir engel yoktur.Tasarrufun iptaline dair kararların infazı için kesinleşmesi gerekmediğinden süresi içerisinde ihtiyati hacizle birlikte eğer süresi geçip haciz düşmüşse ilam gereği malların haczi ile alacağı bu mallar üzerinden tahsili sağlanır.

    Tasarrufun iptali davasının kabulle sonuçlanması halinde , alacaklı tarafından başlatılacak bir icra takibi olamayacağından ,’dava konusu taşınmazlar üzerine konmuş olan ihtiyati haczin (ihtiyati tedbirin) kararın kesinleşmesine ( yada ;kararın kesinleşmesinden bir ay sonrasına ) kadar devamına karar verilemeyeceği yönünden Yargıtay kararları mevcuttur.13

    Tasarrufun iptali davası sırasında alınan ihtiyati haczin de davanın kazanılması ve İİK .100/1 maddesindeki şartların gerçekleşmesi halinde ,diğer hacze iştirak hakkı vereceği usul ve yasaya uygundur.14

    Tasarrufun iptali davası içinde , davacı tarafından talep edilmek koşuluyla ,iptale tabi tasarrufa konu olan mal üzerinde ihtiyati haciz konulabileceği (İİK m.281/ll),yasada düzenlenmiştir.Bu hükme göre düzenlenen ihtiyati haczin İİK.’nun 257 ve devamındaki ihtiyati hacizden farklı olduğu, İİK. Madde 281/ll maddesi kapsamındaki ihtiyati haczin dayanağı olan ilamı bir aylık süre içinde icra dairesine ibraz etmesinin zorunlu bulunmadığı ve İİK madde 264/lll hükmünün burada uygulanmayacağı bilinmelidir.

    İcra İflas Kanunu’nun 281/ll. maddesi , tasarrufun iptali davası içinde davacı tarafından talep edilmek koşuluyla ,iptale tabi tasarrufa konu mal üzerinde ihtiyaten haczi konulabileceğini kabul etmiştir.Burada düzenlenen ihtiyati haciz ,İİK’nun 257 ve devamı maddelerindeki ihtiyati hacizden farklıdır.Özellikle davacı yanın açtığı tasarrufun iptali davasının aynı yasanın 264.maddesindeki ‘alacak davası’ niteliğinde olmadığı da düşünülerek, davacı yanın 281/ll .maddesi kapsamındaki ihtiyati haczin dayanağı olan ilamın bir aylık süre içinde ibrazı konusunda bir yükümlülük altında bırakılması doğru değildir.15

    Tasarrufun iptali davalarının birden açılması halinde ise hacze iştirak sorununun İİK. Madde 268 ve 100.maddelerine göre çözümlenmesi gerekeceği, İİK.’nun 281.maddesi uyarınca uygulanan ihtiyati haczin , iptal davasının kabulü ile kesin hacze dönüşeceği kabul edilmektedir.

    Tasarrufun iptali davalarının birden fazla açılması halinde iştirak sorunu, İİK.nun 268 ve 100 .maddelerine göre çözümlenmelidir.İİK nun 281.maddesi uyarınca uygulanan ihtiyati haciz ,tasarrufun iptali davasının kabulü ile kesin hacze dönüşür.Tasarrufun iptali davalarında verilen ihtiyati hacizlerin hacze iştiraki İİK.madde 268 e göre belirlenir.Ancak bu hükme göre iştirakin mümkün olmaması halinde ,tasarrufun iptali davası aciz vesikasına dayanacağından ,İİK.nun 100/1.maddesine göre de iştirak sağlanmalıdır.16 17

  • İhtiyati Haciz Kararının İcrasi(İİK m.261-262)

    Alacaklı, ihtiyati haczi kararının verildiği tarihten itibaren on gün içinde, kararı veren mahkemenin yargı çevresindeki icra dairesinden kararın icrasını (infazını) istemeye mecburdur;aksi halde ,ihtiyati haczi kararı kendiliğinden kalkar.(İİK.261,l)

    Önemli olan, ihtiyati haczi kararının ne zaman icra edileceği değil,on gün içinde yetkili icra dairesine başvurmuş olmalarıdır;icranın on günden sonra yapılması, alacaklıya ait bir husus olmadığından, ihtiyati haczin bu sebeple kendiliğinden kalkması söz konusu olmaz. 18 19

    İhtiyati haczi kararının uygulanmasının engellenmesi yolunda ihtiyati tedbir kararı verilmesi doğru olmaz. Çünkü, bir mahkemenin ihtiyati haczi kararı, başka bir mahkemenin ihtiyati tedbir kararıyla kaldırılamamalıdır. Kaldı ki, ihtiyati haczi kararı doğru değilse ,borçlunun İİK.madde 265 şartlarının gerçekleşmesi halinde ihtiyati hacze itiraz imkanı vardır. 20

    İcra dairesi görevlisinin, ihtiyati haczi uygularken kanuna aykırı işlemlerine karşı,icra hukuk mahkemesinde şikayet yoluyla değil, ihtiyati haciz kararını veren mahkemeye başvurulur.21

    İhtiyati haczin icrası için yetkili icra dairesini kanun (İİK m.261) çok açık bir şekilde belirlemiştir. ’Kararı veren mahkemenin yargı çevresindeki icra dairesi’. Bu yetki kesin yetkidir.Yetkili icra dairesi, haczedilecek olan şeyin, kendi yargı çevresi dışında olması halinde, o yer icra dairesini istinabe eder. 22

    İhtiyati haczi kararları ,İİK m.79’dan 99. Maddelerdeki haczin ne şekilde yapılacağına ilişkin hükümlere göre icre edilir.(İİK.m.261,ll) Özetle ,icra dairesi üç gün içinde ihtiyati haczi uygular.(İİK.m.261,ll);icra dairei ihtiyati haczi sırasında da her türlü yetkisini kullanır.(İİK.m.80,81);haczi tamamen veya kısmen caiz olmayan şeyler ,ihtiyaten de haczedilemez.(İİK.m.82,83,83 a,83 b,83 c,84);menkul ve gayrimenkul mallar da usule göre ihtiyaten haczedilir.(İİK.m.85-86);haczi yapan görevli ihtiyaten haczettiği malın değerini takdir eder veya bilirkişiye ettirir.(İİK m.87); haczedilen mallar üzerinde gerekli muhafaza tedbirleri alınır.(İİK.m.88); alacaklar ve üçüncü kişi elinde haczedilen mallar hakkında haczi (İİK.m.89) ihbarnameleri gönderilir.; diğer haklar için yasal işlemler uygulanır.

    (İİK.m.90);gayrimenkul haczi ile ilgili hükümler burada da aynen geçerlidir.(İİK.m.91-92);ihtiyaten haczedilen malların mahsulleri toplanır, gereken yapılır.(İİK.m.93);iştirak halinde tasarruf edilen bir mal varsa, gerekli tedbirler alınır,işlemler ifa edilir.(İİK.m.94);ihtiyaten haczedilen malların muhafazası,idaresi ve işletilmesi giderleri alacaklı tarafından peşin ödenir.(İİK.m.95);ihtiyaten haczedilecek olan mal üzerinde istihkak iddiasının ortaya çıkması halinde İİK.m.96-98,malın üçüncü kişinin elinde bulunması durumunda ise İİK.m.99’a göre istihkak davalarına ilişkin hükümler uygulanır.23

  • İhtiyati Haczin İcrası Sırasında Tutanak Düzenlenmesi

    İhtiyati haczi icra eden icra dairesi görevlisi, bir tutanak düzenler ve bu tutanakta,haczolunan şeyler ve kıymetleri gösterilir ve derhal icra dairesine verilir.(İİK.m.262,l)İcra dairesi, ihtiyati haczi tutanağının birer suretini üç gün içinde haczi sırasında hazır bulunmayan alacaklı ve borçluya ve gereğinde üçüncü kişiye tebliğ eder.(İİK.m.261,ll)

    Kanun (İİK m.262), ihtiyati haczi tutanağı hakkında başkaca bir hüküm içermemektedir. İhtiyati haczi tutanağının da , haciz tutanağı (İİK.m.102,l) gibi düzenlenmesi uygun olur.Buna göre ,ihtiyati haczi tutanağında, ihtiyati haczi kararı lehdarının ve karşı tarafın ad ve soyadları, alacağın miktarı,ihtiyati haczin hangi gün ve saatte yapıldığı ,ihtiyaten haczedilen mallar ve takdir edilen kıymetleri ve varsa üçüncü kişilerin iddia ve beyanları (İİK m.96-99) yazılır ve ihtiyati haczi yerine getiren icra dairesi görevlisi ve ilgililer tarafından imzalanır.Kanuna (İİK.m.102,ll) göre, haczi talep edilen mal gayrimenkul mal ise ( kayden haciz müzekkeresi dışında) mahallinde düzenlenecek tutanakta, gayrimenkulun çeşidi, niteliği, hudutları ve diğer vasıfları da ,tutanağa yazılır.Ancak uygulamada ,hacizde de ihtiyati hacizde de, tapu dairesine bildirim dışında, mahallinde herhangi bir tutanak düzenlenmemektedir.

    İhtiyati haczi tutanağı da, hiç mal bulunmaması halinde, aczi belgesi hükmündedir.24

    İhtiyati haczi tutanağına, ayrıca borçlunun borcu kabul edip etmediği de yazılıdır ve bu yoldaki beyanı altına borçlunun imzası da alınır. İhtiyati haczi tutanağındaki borçlunun veya üçüncü kişilerin yaptıkları beyanları, daha sonra kabul etmemeleri nedeniyle, tutanaktaki ifadelerin ve bu arada esas olarak borçlunun ikrarının geçerli olup olmadığı hakkında farklı görüşler vardır. Ancak İcra tutanaklarının aksi sabit oluncaya kadar geçerli olacağı yolundaki hüküm (İİK.m.8,ll)çerçevesinde hareket edilerek ,konuya açıklık getirilmelidir.25

  • Kaynakça
    • Baki Kuru - İcra Cilt 3, Sayfa 2510 - 2511
    • Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürülüğünün 30.09.1966 Tarih ve 21119 Sayılı Genelgesi
    • Prof. Dr. Ejder Yılmaz, Geçici Hukuki Himaye Tedbirleri Ankara 2001 Cilt 2 Sayfa 1208 - 1209
    • Avukat Talih Uyar – AV. Alper Uyar - AV. Cüneyt Uyar, İcra İflas Hukukunda Tasarrufun İprali Davaları, 3. Baskı
    • Kazancı Mevzuat ve İçtihat Bankası
    • Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı
BAROMUZ

Osmaniye Barosu, tüzel kişiliğe sahip kamu kuruluşu niteliğinde bir meslek kuruluşudur. Baromuzun kuruluş tarihi 12.03.1997'dir. İlk Kurucu Başkanımız Av.Ünsal KÖKTEN' dir.

Avukat Arama
Baromuza kayıtlı Avukatlarımız:
Osmaniye Barosu
UYUMLU MOBİL CİHAZLAR